Kurban ibadeti, Allah celle celâlühûya yakınlaşmanın en önemli vesilelerinden biridir. Hazreti İbrahim aleyhisselam ve oğlu Hazreti İsmail aleyhisselamın teslimiyetini hatırlatan bu ibadet, Müslümanların malıyla Allah celle celâlühû’nun rızasını kazanma gayesini yansıtır. Kurban, sadece et dağıtımı değil; şükrün, fedakârlığın ve paylaşmanın en somut göstergesidir.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Ademoğlu, Kurban Bayramı günü Allah celle celâlühû katında kurban kesmekten daha sevimli bir amel yapmamıştır. Kesilen kurban kıyamet gününde boynuzlarıyla, tüyleriyle, tırnaklarıyla gelecektir.” (Tirmizî)
Bu hadis-i şerif, kurbanın hem dünyevî hem de uhrevî mükâfatını ortaya koyar.
Kurban ibadetinin asıl sahibi mükellef kişidir. Ancak kişinin bizzat kesim yapamayacağı durumlarda vekalet verme imkânı vardır. Kurban vekaleti, Müslüman’ın kurbanını kesmesi için bir başka Müslümanı veya güvenilir bir kurumu yetkilendirmesidir.
Vekalet, sözlü, yazılı ya da dijital yollarla verilebilir. Önemli olan, vekaletin açık ve net bir şekilde belirtilmesidir. Günümüzde dernekler ve yardım kuruluşları aracılığıyla verilen kurban vekaletleri, ihtiyaç sahiplerine ulaşmada büyük bir kolaylık sağlamaktadır.
İslam âlimleri, vekaletin caiz olduğunu icma ile belirtmişlerdir. Nitekim Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de kurbanlarını zaman zaman bizzat kesmiş, bazen de Hazreti Ali radıyallahu anha vekalet vermiştir.
Ayrıca Kur’ân-ı Kerim’de şu ayet, kurbanın kulluğun bir ifadesi olduğunu beyan eder:
“Onların ne etleri ne de kanları Allah’a celle celâlühû ulaşır. Fakat O’na sizin takvanız ulaşır.” (Hac Sûresi, 37)
Bu ayet, vekaletle kurban kesiminde esas olanın ihlâs ve niyet olduğunu göstermektedir.
Kurban, sadece bir hayvanın kesilmesinden ibaret değildir. Bu ibadet, nefsi Allah celle celâlühû’nun rızası için feda etmeyi, malı paylaşmayı ve kardeşlik bağlarını güçlendirmeyi ifade eder. Kurban vekaleti ise, bu manevi boyutu geniş kitlelere ulaştırmanın en etkili yollarından biridir.
Bu yönüyle kurban vekaleti, bir Müslümanın niyetini ve fedakârlığını daha çok ihtiyaç sahibine ulaştırmasına vesile olur.
Bugün dünyanın birçok yerinde Müslümanlar açlık ve yoklukla mücadele etmektedir. Afrika’da, Asya’da, Gazze’de ve yoksullukla boğuşan coğrafyalarda kurban etleri, ihtiyaç sahipleri için büyük bir nimettir. Vekaletle verilen kurbanlar, hem ibadeti yerine getirmeyi hem de mazlumların duasına vesile olmayı sağlar.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” (Hadis-i Şerif) buyurarak paylaşmanın önemini vurgulamıştır. Vekaletle kurban, işte bu paylaşma bilincinin hayata geçirilmesidir.