Kurban ibadeti, Müslümanların Hazreti İbrahim aleyhisselam ve oğlu Hazreti İsmail aleyhisselamdan günümüze kadar ulaşan, teslimiyetin ve kulluğun en önemli göstergelerinden biridir. Kurban Bayramı’nda edâ edilen bu ibadet, hem Allah celle celâlühûya yakınlaşma vesilesi hem de ihtiyaç sahiplerine uzanan bir merhamet eli mahiyetindedir. Kurban kesmek, sadece zahirî bir ibadet değil, aynı zamanda kalbî bir teslimiyetin ifadesidir. Bu sebeple kurban keserken dikkat edilmesi gereken hususlar, hem fıkhî hem de manevi yönüyle önem arz eder.
Kurban keserken öncelikle kurban edilecek hayvanın şartlara uygun olması gerekir. İslâm fıkhına göre kurbanlık; koyun, keçi, sığır ve deve cinsinden olmalıdır. Koyun ve keçi en az bir yaşını doldurmalı, sığır iki, deve ise beş yaşında olmalıdır. Hayvanın sağlıklı, uzuvları tam, kör, topal, aşırı zayıf ya da hasta olmaması gerekir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Kurbanlık hayvanların en iyisini seçiniz.” buyurarak ibadetin ruhuna uygunluğu vurgulamıştır.
Kurban ibadetinde niyetin ihlâs ile yapılması çok önemlidir. Kurban keserken “Bismillâhi Allahu Ekber” diyerek Allah celle celâlühûnun adı zikredilir. Ardından kurbanın Allah celle celâlühû rızası için kesildiğine dair niyet edilir. Hazreti İbrahim aleyhisselamın ve Hazreti İsmail aleyhisselamın kıssasında olduğu gibi, bu ibadet aslında Allah celle celâlühûya tam teslimiyetin sembolüdür.
Kurban kesimi esnasında hayvan kıbleye çevrilir. Bu, kurbanın Allah celle celâlühû huzuruna bir teslimiyet olarak sunulmasını simgeler. Kesim işlemi, keskin bir bıçakla hızlı ve hayvana eziyet vermeden yapılmalıdır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah her işte ihsanı emretmiştir. Kurban keseceğiniz zaman bıçağınızı bileyiniz ve hayvanı rahatlatınız.” buyurarak bu konuda Müslümanlara yol göstermiştir.
Kurban keserken Allah celle celâlühûnun adı anılmadan hayvanın kesilmesi uygun değildir. Kesim sırasında “Bismillâhi Allahu Ekber” denilir. Ayrıca şu dua okunabilir:
“Allah’ım! Bu kurban, Senin rızan için, Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetine uyarak kesilmektedir. Kabul buyur, bizden ve tüm Müslümanlardan kabul eyle.”
Kurban etinin üçe taksim edilmesi sünnettir. Bir bölümü ev halkına, bir bölümü akraba ve dostlara, bir bölümü ise fakir ve muhtaçlara dağıtılır. Bu taksim, ibadetin sosyal boyutunu ve ümmet bilincini güçlendirir. Allah celle celâlühû, Kur’ân-ı Kerim’de “Kurbanlık hayvanların etinden yiyin ve yoksullara da yedirin.” (Hac, 28) buyurarak paylaşmanın önemine dikkat çekmiştir.
Kurban kesimi sırasında çevreye zarar vermemek, temizlik ve hijyen kurallarına riayet etmek de önemlidir. Kanın ortada bırakılmaması, kesim yerinin temizlenmesi ve atıkların uygun şekilde bertaraf edilmesi gerekir. Bu, hem İslâm’ın temizlik anlayışına hem de toplumsal sorumluluğa uygun bir davranıştır.
Kurban keserken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri de ibadetin sadece şekilsel yönüne değil, manevi boyutuna da odaklanmaktır. Kurban; malımızı, canımızı ve evlatlarımızı Allah celle celâlühû yolunda feda etmeye hazır olduğumuzun bir işaretidir. Bu yönüyle ibadet, Hazreti İbrahim aleyhisselamın teslimiyetini ve Hazreti İsmail aleyhisselamın sabrını bizlere hatırlatır.
Kurban ibadetinin makbul olması için niyetin halis olması gerekir. Allah celle celâlühû Kur’ân-ı Kerim’de, “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sizin takvânız ulaşır.” (Hac, 37) buyurarak kurbanın özündeki ihlâs ve samimiyeti vurgulamıştır.