Kelime manası "yakınlık" olan Kurb terimi, bulunduğu göre mekân yakınlığı, zaman yakınlığı, mesafe yakınlığı, makam yakınlığı, nesep yakınlığı ve manevî yakınlık gibi anlamları ifade etmek için de kullanılır.
Örneğin; Kurb kelimesi, Tevbe Suresi 28. ayetinde "Müşriklerin Mescidi Haram'a yaklaştırılmaması" ifade edilirken mekânî yakınlık manasında, Enbiya Suresi 1. ayetinde "Hesap gününün yaklaştığı" ifade edilirken zamânî yakınlık manasında kullanılmıştır.
Bakara Suresi 186. ayette "Allah'ın (Celle Celâlühû) kuluna yakın olduğu ve dua ettiği vakit icabet ettiği", Kaf Suresi 16. ayette de Allah'ın (Celle Celâlühû) "İnsana şah damarından daha yakın olduğu" ifade edilirken manevî yakınlık manasında kullanılmıştır.
Kurb-i İlâhi ise Allah'a (Celle Celâlühû) yakın olmak manasındadır. Bu terimi, tasavvuf ehli kullandığında kastettikleri daha derin bir manadır.
Yani, Allah'ın (Celle Celâlühû) rızasına ulaştıracak olan her türlü ibadet, taat ve fiile yaklaşarak, aslında Allah'a (Celle Celâlühû) yaklaşmak demektir.
Tasavvuf erbabı olmayan kişiler ise Kurb-i İlâhi terimini, ibadet etmek manasında kullanmaktadır. Bununla birlikte kişilerin yaptığı her türlü ibadetin gayesi Allah'ın (Celle Celâlühû) rızasına ve sevgisine ulaşmaktır.
Kurban Bayramı'nda yerine getirdiğimiz ibadete de, Allah'a (Celle Celâlühû) yaklaşmaya vesile olduğu için "Kurban" denilmiştir.