İstihare, bir Müslümanın hayatında karşılaştığı önemli kararları verirken Allah celle celâlühû’dan hayırlı olanı dilemesi ve O’na yönelmesi anlamına gelir. Kelime olarak “hayırlısını istemek” demektir. İstihare, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetlerinden biridir. İnsan, dünya hayatında birçok tercihle karşı karşıya kalır. Bu tercihler bazen evlilik, iş seçimi, ticaret, yolculuk veya hayatı etkileyecek diğer konular olabilir. Mü’min, bu kararları verirken sadece aklına ve çevresine değil, aynı zamanda Rabbine yönelmelidir. İşte bu noktada istihare namazı büyük bir önem kazanır.
İstihare namazı, Müslümanın, Allah celle celâlühû’na olan teslimiyetini gösterir. Kul, kendi acziyetini idrak ederek en doğrusunu bilenin Allah celle celâlühû olduğunu kabul eder. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, ashâbına istihareyi öğrettiği gibi bizlere de tavsiye etmiştir. Hadis-i şeriflerde, “Biriniz bir işe niyetlendiğinde, farz namaz dışında iki rekât namaz kılsın, ardından istihare duasını yapsın” buyurulmuştur.
İstihare, yalnızca bir rüya görmekten ibaret değildir. Asıl olan, kalbin ferahlaması ve yönelinen işte bir hayır kapısının açılmasıdır. Eğer kalpte bir huzur, gönülde bir rahatlama oluşursa bu, o işin hayırlı olduğuna işaret sayılır. Eğer iç sıkıntısı devam ederse, o işten uzak durmak gerekir. Bu yönüyle istihare, Müslüman’ın ruhunu huzurla dolduran, hayatına yön veren bir ibadettir.
İstihare namazı, iki rekât olarak kılınır. Niyet edilirken kalpte, yapılacak işin hayırlı olup olmadığını Allah celle celâlühû’tan talep etmek vardır. Namazın ardından istihare duası okunur. Bu dua, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem tarafından öğretilmiştir. Duada kul, Allah celle celâlühû’dan hayırlı olanı istemekte, şerli olandan ise uzak tutulmayı talep etmektedir.
İstihare namazı şu şekilde kılınır:
Toplumda yaygın olarak bilinenin aksine, istiharede illa ki rüya görmek şart değildir. İstiharenin aslı, kalpteki yöneliştir. Bazen kişi istihare yaptıktan sonra rüyasında bir işaret görebilir, bazen de hiçbir şey görmez fakat kalbi bir tarafa meyleder. Bu, Allah celle celâlühû’nun kuluna bir kolaylık sağlamasıdır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de istiharenin sadece rüya ile sınırlı olmadığını, asıl meselenin kalpteki huzur olduğunu vurgulamıştır.
İstihare, İslam âlimlerince çokça üzerinde durulan bir ibadettir. Büyük veliler kuddise sirruhu, istiharenin hayatın her alanında uygulanması gerektiğini ifade etmişlerdir. İstihare, insanın kendi iradesini Allah celle celâlühû’nun takdirine teslim etmesi demektir. Bu teslimiyet, Müslümanın kalbinde huzur ve güven duygusunu artırır. İstihare aynı zamanda tevekkülün bir parçasıdır. Yani insan, üzerine düşeni yaptıktan sonra sonucu Allah celle celâlühû’tan beklemelidir.
İstihare, bir Müslüman’ın hayat yolculuğunda en büyük rehberlerinden biridir. Allah celle celâlühû’dan hayırlısını istemek, O’nun kudretine teslim olmak ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetini yaşamak, hem dünyada hem de ahirette huzur ve saadete vesile olacaktır. İstihare namazı, kararsızlık yaşayan her Müslümanın başvurması gereken bir ibadet olup, kalpleri Allah celle celâlühû’a bağlayan en güzel vesilelerden biridir.
