Zekât, İslam’da, belirli bir zenginlik ölçüsüne (nisap) ulaşan kişilerin, Allah rızası için fakir ve muhtaç kimselere vermesi gereken belirli bir mal miktarını ifade eder. Zekâtın farz olması için bazı şartların yerine gelmesi gereklidir:
Zekâtın verilmesi gereken kişiler Kur'an-ı Kerim'de belirtilmiştir. Bunlar:
Fakir ve miskin, nisap miktarı malı olmayan veya temel ihtiyaçlarının dışında malı olmayan kişilerdir. Zekât bu kişiler dışında herhangi birine verilmez.
Zekât, belirli kişilere verilmez. Hanefi mezhebine göre zekât verilmeyen kişiler şunlardır:
Zekât vermekle yükümlü olan kişi, zekâta tabi malından önce kul hakları ve borçlarını düşer. Hanefi mezhebine göre vadesi gelmiş olan borçlar düşülür, ancak ödeme günü gelmemiş borçlar düşülmez.
Kira gelirleri de zekâta tabidir. Eğer kişi, 80.18 gr. altın veya buna denk bir mal veya paraya sahipse ve üzerinden bir yıl geçmişse, kira gelirlerinden zekât alınır.
Zekâtın farz olması için kişinin Müslüman, ergenlik yaşına gelmiş, akıl sağlığı yerinde ve hür olması gereklidir. Ayrıca, kişinin bir yıllık borçlarından ve asli ihtiyaçlardan fazla mal sahibi olması gerekmektedir.
Zekât, Kur'an-ı Kerim'de belirlenen yerlere verilmelidir. Bu yerler arasında fakirler, miskinler, yolda kalmış kişiler ve Allah yolunda çalışanlar yer alır. Hayır kurumlarına zekât verilmesi, fakihlerin çoğunluğu tarafından caiz görülmemektedir.